Blogger tarafından desteklenmektedir.

A Piece of Passion In Life

    • Anasayfa
    • Sağlıklı Beslenme
    • 52 Hafta 52 Değİşİm
    • İyİ Yaşam
    • Tavsİyemdİr
    • _Okunma
    • _İzlenme
    Herkese Selam,

    Murakami ile ilk kez, Atatürk Kitaplığı'nda bölümler arasında gezinirken karşılaşmıştım. Tamamen adından dolayı ilgimi çekmişti İmkansızlığın Şarkısı. Lisedeydim. Murakami kim bilmiyordum. Evet, kitap okumayı çok sevip, Murakami'yi tanımıyordum.

    Kitap sürüklüyordu ama hatırlayamadığım bir sebepten dolayı yarıda bırakmıştım. Kesinlikle sevmemek değildi ama belki zamanı gelmemişti.

    Daha sonra ilişkimizi 1Q84 ile devam ettirmeye çalışmıştık ama kitabı yanımda taşımak zor geldiği gibi sudan bir sebepten ötürü yarıda bırakmıştım.

    Aslında ikisini de epey sevip, nedensizce bitiremedim taa ki bugüne kadar.

    İlk Murakami kitabımı bitirmiş olmanın haklı ve mutlu gururunu yaşıyorum şu an.




    Koşmasaydım Yazamadım

    Kitap koşma eylemi üzerine yazılmış bir deneme. Elime alıp, okumaya başlayana kadar öyle olduğuna ihtimal vermemiştim pek. Okudukça anladım ve anladıkça okudum aslında.

    Koşma eylemi gibi sıradan bir eylem üzerine böylesine bir kitap yazılamazdı. Bir ara 'gerçekten Murakami ile aynı eylemden mi bahsediyoruz?' diye düşünürken bulabiliyorsunuz kendinizi. Zira O'nun için sıradan bir eylem değil koşmak. Hayatındaki istikrarın anahtarı. Sadece koşmanın hissettirdiklerini anlatmıyor kitapta, koşmayla beraber hayata karşı olan bakış açısını paylaşıyor; kendini anlatıyor bir nevi.

    İstikrarlı bir şekilde her gün koşsa bile başarısız olduğu maratonları, triatlonları anlatıyor. 'Ne kadar çabalarsanız çabalayın bazen olmaz' demenin farklı bir yolunu bulup 'çabalamaktan vazgeçmeyin yine de' diyerek sonlandırıyor.

    Katıldığı yarışlar sonrası, taze taze yazılmış tüm yazılar; sonrasında toplanıp, bu kitaba dönüştürülmüş.

    Koşmayı çok istediğim şu günlerde, neden koşamadığımı anlamamı sağladı Murakami. Zira O'nun yakaladığı motivasyonu ben henüz bulamadım.

    Aralarda hayatla ilgili öyle girişler yapmış ki Murakami; zaten O'ndan da bu beklenirdi dedirtiyor.



    Mesela karşımıza bir sayfada;

    'Bazı süreçler, ne yapılırsa yapılsın, değişikliği kaldıramaz. Ben bu düşüncedeyim. Eğer bu süreçle birlikte var olmaktan başka çaremiz yoksa, bizim yapabileceğimiz şey, inatçı bir azimle kendimizi değiştirmek (belki de dönüştürmek). Bu, süreci kendi karakterimizin bir parçası haline getirmekten ibarettir. ' 

    gibi motivasyonel bir bölüm çıkarken,

    'Bitiş, yalnızca kesin bir nokta anlamına geliyordu ve gerçekte o kadar önemli değil gibiydi. Yaşamakla aynı şekilde. Varoluşun anlamı, bitişin söz konusu olmasıyla bağlantılı değildir. Varoluşun anlamını yerine göre tanımlamak için, hatta bunun sonlu oluşunun dolambaçlı yoldan ironisi olarak, bir nokta bitiş olarak belirlenmiştir.'

    gibi varoluş anlamımızı sorgulayan felsefi düşünceler de çıkabiliyor.

    Ama bir cümle beni oldukça etkiledi ve haklılık payı epey büyüktü;

    Pain is inevitable. Suffering is optional. (Acı kaçınılmazdır. Acı çekmek ise isteğe bağlıdır) 

    Kolay biteceğini düşündüğünüz 168 sayfalık bir kitap değil, ama okuduktan sonra 'İyi ki' diyebileceğiniz bir kitap.

    Siz daha önce Murakami okudunuz mu? Hangisini okudunuz mesela, var mıdır tavsiyeniz?

    Sevgiyle ve Sağlıkla kalın 💖
    Devamını Oku
    Herkese Merhaba,

    Sağlıklı beslenmenin yaygınlaşmasıyla beraber hayatımıza birçok yeni terimle beraber birçok yeni lezzet katıldı, katılmaya da devam ediyor.

    Bu lezzetlerin başını da zencefil ve zerdeçal gibi baharatlar çekiyor.
    Aslında atalarımızın ilaç saydığı bu iki baharatın evlerimizinden eksik olmaması gerekirken, bizler yeni yeni almaya, kullanmaya başladık.
    Geç olsun güç olmasın ama öyle boş boş da kullanılmasın.

    Zerdeçal Sütü yani Golden Milk hayatımıza giren ve 'bu da nedir?' diyeceğimiz terimlerden biri aslında.
    Bana göre Golden Milk adı kendisine çok uygun; zira tatlımsı sarı rengiyle hafif altını çağrıştırırken, faydalarıyla 'altın değerindeyim ben' diyor.



    Mesela,
    - Antimikrobiyel olmasından dolayı bakteri enfeksiyonları ile ağız enfeksiyonlarıyla savaşıyor.
    - Astım, bronşit gibi hastalıkları tedavisinde etkili oluyor.
    - İltihabı kurutma özelliğinden dolayı kolon, cilt, göğüs, prostat kanseri gibi kanser hücrelerinin yayılmasına ve hücrelerin daha fazla zarara uğramasına engel oluyor.
    - Doğal aspirin olarak bilindiğinden dolayı baş ağrısı, ülser gibi rahatsızlıklara iyi geliyor.
    - Düzenli tüketiminde öksürüğü ve soğuk algınlığı geçiriyor.
    - Eklem yanmaları ile kas ağrılarının tedavisinde rol alıyor.
    - Aslında çeşitli ağrı sızı için bir tür ağrı kesici görevine soyunuyor
    - Kanı temizlemesinden dolayı detoks özelliği var
    - Zerdeçal bir kalsiyum kaynağı olduğundan dolayı kemik sağlığına fayda sağlıyor. Sağlıklı kemikler için her gün içilmesi gerekiyor.
    - Güçlü bir antiseptik olduğundan hazımsızlık, ishal, ülser gibi rahatsızlıklarda tedavi edici bir içecek.
    - Menstural kramp ve ağrılar için iyi ağrı kesici olmasıyla da biliniyor aslında.
    - Her gün içilen bir bardak zerdeçal sütü uykusuzluğa ve egzamaya savaş açıyor mesela.
    - Ve listenin başından beri her maddede gözlerimizin aradığı bir faydası daha var ki her faydası bir yana o bir yana 😊 Yağ yakmada da epey etkili zerdeçal sütü.

    Peki nasıl yapacağız biz bu kadar faydalı bir sütü?

    - Bir bardak süt (ben genelde yarım yağlı inek sütü tercih ediyorum)
    - Bir çay kaşığı zerdeçal
    - Yarım çay kaşığı tarçın
    - Çeyrek çay kaşığı zencefil
    - Bir çay kaşığı bal,
    - Bir fiske karabiber (çünkü zerdeçalın emilebilmesine katkı sağlıyor)

    Hepsini bir cezveye ya da tencereye koyup biraz kaynatıyoruz ve sonra afiyetle tüketiyoruz dilimizi, damağımızı yakmadan 😊

    Her akşam yatmadan önce ya da gün içerisinde kahve niyetine tüketilebilir.
    Tüketilmeli de aslında.

    Sevgiyle ve Sağlıkla kalın, 💖

    Devamını Oku
    Herkese Selam,

    Bir kitabın film olması kimine göre hayal kırıklığıdır ki zaman zaman ben de öyle düşünürüm. Kitabı okurken kafamda canlandırdığım karakterler bağdaşmaz ya da heyecanla ve ilgiyle okuduğım sahne üstünkörü konu olmuştur filme; tatmin edici olmaz yani.



    Ama kimi kitap o kadar güzel uyarlanır ki beyazperdeye; sindirebilmeniz için zaman geçmesi gerekir. Yönetmenin başarısı mıdır yoksa kitabın en güzel şekilde anlaşılması mıdır, bilinmez.




    1. Canavarın Çağrısı (A Monster Calls)
        Patrick Ness'ın aynı isimli kitabından uyarlama 2016 ABD yapımı film. Ülkemizde ilk olarak Filmekimi'nde gösterildi. Annesi kanser hastası olan 13 yaşındaki bir çocuğun hayatın zorluklarıyla yüzleşmesini anlatıyor.



    2. Gizli Sayılar (Hidden Figures)
        Margot Lee Shetterly'nin aynı isimli kitabından uyarlama 2016 ABD yapımı film. 24 Şubat tarihinde vizyona girdi ve 3 Oscar adaylığı ile epey ses getirdi. Epey detaylı araştırmalarım sonucu kitabın Türkçe çevirisini bulamadım. Sanırım yok ama olması yakındır.  Gerçek hayattan esinlenilen kitapta Afro-Amerikan 3 matematikçi kadının NASA'ya Uzay Yarışı'nda yardım etmesi konu oluyor.



    3. Ben Ölmeden Önce (Before I Fall)
        Lauren Oliver'ın 2010 yılında yayımlanan aynı isimli kitabından uyarlama 2017 ABD yapımı film. Ülkemizde 17 Mart tarihinde vizyona girmesi planlanıyor. Lise öğrencisi Samantha'nın geçirdiği trafik kazası sonucu öldüğü günü tekrar tekrar yaşaması anlatılıyor.



    4. Gecenin Kanunu (Live By Night)
        Dennis Lehane'nin 2012 yılında yayımlanan aynı isimli kitabındanuyarlama 2016 ABD yapımı film. 3 Şubat tarihinde vizyonda olan film Ben Affleck'in kaleminden ve yönetmenliğinden çıkma. Aslında bu bile izlenmesi için bir sebep gibi geliyor kulağa.



    5. Hayvan Bakıcısının Karısı (The Zookeeper's Wife)
        Diane Ackerman'in 2007 yılında yayımlanan aynı isimli kitabından uyarlama 2017 ABD yapımı film. 31 Mart tarihinde gösterime girecek olan filmde hayvanat bahçesi yöneten Polonyalı bir ailenin 1939 yılında Nazi işgali altında kalmasını ve bu süreçte yaşadıklarını konu alıyor.



    6. Baraka (The Shack)
        William P. Young'ın 2007 yılında yayımlanan aynı isimli kitabından uyarlama 2017 ABD yapımı film. 7 Nisan tarihinde izleyebileceğimiz filmde Hristiyanlık anlatılıyor.



    7. İstanbul Kırmızısı (Rosso Istanbul)
        Ferzan Özpetek'in 2014 yılında yayımlanan aynı isimli kitabından uyarlama 2017 Italyan yapımı film. Beni çok heyecanlandıran, fragmanını tekrar tekrar izlediğim ama gidebilecek fırsatı bir türlü yaratamadığım film. Ferzan Özpetek ile tanışmamı sağlayan kitap aslında. Tesadüfen kütüphanede görüp, almıştım ve bitirdikten sonra kendimi uzun süre duvara bakarken bulmuştum. Neden mi duvar? Bir sebebi dahi yok. Sadece sindirmem zaman aldı. Hayatla ilgili o kadar ince ayrıntılar vardı ki kitapta mesajları anlayabilmeniz için kitabı yaşıyor olmanız gerekiyordu. Filmi izleyen birkaç kişinin yorumu, filmin pek öyle olmadığı yönünde. Fragmanda bana aynı olmadığı sinyalini vermiyor değil ama emin olduğum tek taraf ise Ferzan Özpetek farklı yollardan da olsa o mesajları verecek başka bir yöntem bulmuştur.

    Hangi film olursa olsun gidin, izleyin.
    Hangi kitap olursa olsun alın, okuyun.
    Yaşamımıza ne kadar farklı bakış açısıyla bakarsak o kadar farklı ve o kadar yaşanılabilir bir hayata sahip oluruz.

    Sevgiyle ve Sağlıkla kalın!

    Devamını Oku
    Yenİ
    Yazılar
    Eskİ
    Yazılar

    Hakkımda

    Fotoğrafım
    Ayşe Baykal Girginkoç
    Hayat, ciddiye almak için çok kısa; keyif almak için çok uzun bence..
    Profilimin tamamını görüntüle

    Takİp Edİn

    • facebook
    • twitter
    • instagram

    En Son Yazılanlar

    E-Posta Gönderelim!

    * indicates required

    Arşİv

    • ►  2022 (1)
      • ►  Nisan 2022 (1)
    • ►  2019 (13)
      • ►  Mart 2019 (6)
      • ►  Şubat 2019 (3)
      • ►  Ocak 2019 (4)
    • ►  2018 (12)
      • ►  Aralık 2018 (6)
      • ►  Kasım 2018 (2)
      • ►  Eylül 2018 (1)
      • ►  Temmuz 2018 (1)
      • ►  Nisan 2018 (1)
      • ►  Ocak 2018 (1)
    • ▼  2017 (12)
      • ►  Temmuz 2017 (1)
      • ►  Haziran 2017 (2)
      • ►  Mayıs 2017 (1)
      • ▼  Mart 2017 (3)
        • Koşmasaydım Yazamazdım / Haruki Murakami
        • Zerdeçal Sütü Nam-ı Diğer Golden Milk
        • Kitaptan Uyarlanan 7 Film
      • ►  Şubat 2017 (4)
      • ►  Ocak 2017 (1)
    • ►  2016 (34)
      • ►  Aralık 2016 (2)
      • ►  Kasım 2016 (1)
      • ►  Ekim 2016 (4)
      • ►  Temmuz 2016 (4)
      • ►  Haziran 2016 (1)
      • ►  Mayıs 2016 (3)
      • ►  Nisan 2016 (4)
      • ►  Mart 2016 (4)
      • ►  Şubat 2016 (6)
      • ►  Ocak 2016 (5)
    • ►  2015 (4)
      • ►  Kasım 2015 (3)
      • ►  Ekim 2015 (1)

    İletİşİm Formu

    Ad

    E-posta *

    Mesaj *

    Son Okunanlar

    • Freddie VS Müslüm - Bu Bir His Savaşıdır!
    • Ertelemek Kaçmaktır, Değil Mi?

    En Çok Okunanlar

    • 20li Yaşlarda Okunması Gereken 12 Kitap
    • Kaliteli Zaman ft. İyi İlişkiler!
    facebook Twitter instagram

    Created with by Ayşe Baykal | Distributed By A Piece of Passion in Life

    Back to top