Blogger tarafından desteklenmektedir.

A Piece of Passion In Life

    • Anasayfa
    • Sağlıklı Beslenme
    • 52 Hafta 52 Değİşİm
    • İyİ Yaşam
    • Tavsİyemdİr
    • _Okunma
    • _İzlenme
    Herkese Merhaba,

    Müzikle arası kötü olan yoktur herhalde. Hiçbir enstrüman çalma yeteneğine erişemesem de vakti zamanında piyano çalmayı çok istemiştim. Bana göre var olsa da çevremdekilere göre olmayan sesimle de şarkı söylemeye çalışırım. Velhasıl müzikle hep iç içe olmak istedim, istiyorum. Muhtemelen bu isteğin kaynağı çocukluk yıllarımda her pazar sabahı radyoda çalan şarkılarla güne başlamamdır. Öyle bir alışkanlık kazandım ki çocukluğumdan bu yana radyo dinlemek en büyük keyiflerimin başında gelir. Hatta 'sıradaki şarkı benim için' deyip şarkı falına da bayıla bayıla bakarım :)
    Yaklaşık bir senedir takip ettiğim bir radyo programından bahsetmek istiyorum sizlere. Sizler de benim gibi nostalji severseniz bu programa bayılacağınıza eminim.

    Çetin Erker'in yorumuyla Annemin Plakları



    Eski şarkılar ve Çetin Erker'in dinlendirici sesiyle tamamen huzurlu bir saat geçirmeniz mümkün. Güncel olarak takip edebileceğiniz gibi, eski yayınlara da ulaşabilirsiniz..
    Her pazar saat 12.00'de  RetroTürk'ten dinleyebileceğiniz gibi kaçırdığınız yayını Perşembe 21.00'de yakalayabilirsiniz.
    Keyifli bir pazar akşamı geçirmek istiyorsanız 22.00'de JoyTürk'ten de dinlemeniz mümkün..

    'Bilgisayarla uğraşamam, yolda da yanımda olsun' derseniz Karnaval uygulamasını indirip, podcastlerden yayınlara ulaşabilirsiniz.

    Siz neler dinliyorsunuz?
    Yeni keşfettiğiniz radyo kanalları var mı?
    Severek dinlediğiniz şarkılar neler?
    Önerilerinizi merakla bekliyorum..

    Sevgiyle ve sağlıkla kalın :)


    Devamını Oku
    Serinin üçüncü yazısından herkese Merhaba,



    Daha önceki yazılarımda detoks yaptığımdan ve sebze sularından bahsetmiştim. Bu yazımda da detoks sularından ve ne işe yaradıklarından bahsedeceğim.

    Detoks; vücuttaki toksinleri atmaya yarar. En azından hep bu şekilde bildik. Aslında detaylı olarak;

    - Cildi temizler
    - Enerjiyi destekler
    - Kilo vermeye yardımcı olur

    İlk yazımda yaptığım bir günlük detokstan bahsetmiştim ama detoks illa bütün bir gün yapılacak diye bir kural yok. Gün içinde içtiğiniz suyu bile detoks suyu haline getirebilirsiniz. Benim gibi su içemeyenler için de farklı bir tat oluşturup su içmeye teşvik ediyor. Ancak benim gibi detoks günü yapacaksanız özel tariflere ihtiyaç duyabilirsiniz.
    Benim uyguladığım tamamen kendi vücuduma göre (yani alerji durumuma göre) yaptığım bir tarifti. O tarz bir tarif isterseniz eğer Buse Terim'in bu videosunda anlattığı detoksu da yapabilirsiniz.
    Ama yok 'bir gün dayanamam çok uzun' diyorsanız; başta da dediğim gibi günlük suyunuzu detoks suyuna çevirebilirsiniz.
    En iyi detoks etkisi veren besinlerin başında ise; Limon geliyor. En iyi antioksidan ve C vitamini deposu olması yönünden bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
    Salatalık; en az limon kadar antioksidandır.
    Tarçın; hem tatlı isteğini keserken hem de vücudu arındırma etkisi yapıyor.
    Elma ve diğer mevsim meyveleri de bu konuda oldukça etkili.
    Maydanoz da en az limon kadar detoks konusunda başarılı ama kaynatıp suyunu içmek pek tavsiyelerim arasında yok zira kokusu çok kötü.
    Yeşilçay bir de tabi ki. En fazla iki fincan diyor uzmanlar. Yeşilçay kadar beyaz çayı da tavsiye ederim.
    Sabahları ılık suyun içine biraz limon sıkıp içerek güne başlarsanız metabolizmanızı da güne hazırlamış olursunuz. Ama herhangi bir mide rahatsızlığınız varsa yapmamanızı öneririm.

    Gün içinde de suyunuzun içine isterseniz limon atın isterseniz çubuk tarçınla tatlı isteğinizi bastırın.
    Sizin yaptığınız ya da detoks etkisi verdiğine inandığınız neler var?

    Sevgiyle kalın :)

    Devamını Oku
    Herkese Selam,

    Yaklaşık iki üç aydır yeni bir dinlenme yöntemi edindim. Bedenen dinlendirici olsa da beynin çalışmasını devam ettiren bir yöntem aslında ki sanırım bu yüzden çok sevdim. Her gece yatmadan önce veya canım bir şey yapmak istemediği zamanlar Youtube'dan video izliyorum. Bazen anasayfamda çıkan bir videoyu, bazen de abone olduğum kanallarda yayınlanan yeni videoları izliyorum. Kimi zaman makyaj videosu kimi zamanda herhangi bir belgesel izlerken buluyorum kendimi. Bazen de yeni keşfettiğim kanalların tüm videolarını izlemeden uyumamak gibi bir psikopatlık yapıyorum :)

    Yeni kanallar keşfetmeyi de oldukça seviyorum ve bu gün de size yeni keşfettiğim bir kanaldan bahsetmek istiyorum.



    Şu an sadece 5 video var kanalda. Çok farklı bir konsept ile ilerliyorlar. Biraz önce son videolarını izledim ve bir sonraki videoyu sabırsızlıkla bekliyorum.
    Bir yazılım şirketi diyeceğim ama tam olarak öyle değiller. Yani yaptıkları işi yazılım diye kategorize etmek bence haksızlık olur. Şöyle düşünebilirsiniz ama; bir konuda yaşadığınız herhangi bir zorluğu kolaylaştırmaya çalışıyorlar. Yani amaçları şu aslında; yatağımı toplamak zorundayım ama neden toplamam gerekiyor? Çünkü gece yatarken hazır yatağa girmek istiyorum. İşte bu hazır yatak fikrini alıp geliştiriyorlar ve insanlık için kolaylık sağlamayı hedefliyorlar. Bu arada yatak fikrini ben attım ortaya ki olsa benim için büyük bir kolaylık olur :)

    Umarım anlatabilmişimdir. Yazılım dediğime bakmayın çünkü Kadir Bey'in aralarda yaptığı bir parça düşündürücü bir parça da motivasyon artırıcı konuşmaları inanılmaz etkili oluyor. Yani yazılımla ilgilenmiyorum ki neden izleyeyim gibi bir düşünceniz olmasın.
    Google'dan detaylıca araştırmama rağmen kendileri hakkında çok fazla bilgi edinemedim. Edelkrone şirketiyle bağlantılı olduklarını ya da Türkiye ayağı olabildiklerini düşünüyorum.

    Youtube ve Facebook hesaplarına ulaşabildim. Şimdiden iyi seyirler dilerim :)

    Bu arada siz neler izliyorsunuz Youtube'da? Kimleri severek takip ediyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum :)

    Sevgiyle kalın..
    Devamını Oku
    Serinin ikinci yazısından herkese merhaba :)
    Bu yazımda bir günlük detoks yaptığımdan bahsetmiştim sizlere. Şimdi okuyacağınız yazıda ise sebze sularından bahsedeceğim. Bir kaç tane de tarif paylaşacağım. 



    Nedir bu sebze suyu?

    En basit tanımıyla; sebze ve meyvelerin, meyve sıkacağı ile sıkılarak sularının çıkarılması işlemi. 

    Aslında senelerdir bildiğimiz, yaptığımız bir işlem. Çocukken annelerimizin portakal suyu sıkmasıyla aynı yani :)
    Peki, ne işe yarıyor sebze suyu? 
    Birçok faydası var yani tek bir yön düşünerek içmek yanlış olur. 

       - Tansiyonu dengeler.
       - Antioksidan etkisi vardır
       - Kolesterolü dengeler
       - Kanı temizler
       - Kanser, Alzheimer, kireçlenme ve iltihaplanma gibi durumları engeller. Onlara karşı koruma sağlar. 
       - Kan basıncını dengeler.
       - Kilo vermeyi destekler.

    Bunca faydası içerisinde gözlerimizden kalpler çıkaran tek maddesi sanırım son maddesidir. Çünkü toplumca en çok istediğimiz konuların başını; 'zayıf olmak, fit bir görünüme sahip olabilmek' çekiyor bence. 

    Bir sebze suyu hazırlayabilmemiz için ihtiyacımız olan en önemli şey; Meyve sıkacağı. Biraz araştırdım meyve sıkacağı yerine ne kullanabilir diye ama pek bir şey bulamadım. Sizlerin bildiği bir yöntem varsa benimle paylaşırsanız sevinirim. 

    Bir kaç farklı tarif paylaşacağım ama daha önceki yazımda da dediğim gibi vücudunuzu en iyi siz bilirsiniz. Neyin vücudunuza iyi geleceğini, neye vücudunuzun tepki göstereceğini en iyi siz anlayabilirsiniz. Kaldı ki bu konuda bir bilirkişi değilim sadece uyguladıklarımı paylaşıyorum. 

    Kamu spotunu da yaptığımıza göre tariflere geçebiliriz :)

    Yeşil Güç
    - 1 Elma 
    - Bir Çay Fincanı Yarısı Kadar Yeşil Üzüm
    - Yarım Salatalık 
    - 1 Avuç Dolusu Kara Lahana

    İlla sabah içmek zorunda değilsiniz. Günün herhangi bir saati ve gün aşırı içebilirsiniz. Mayhoş, hafif buruk bir tadı var.  

    Antioksidan Moru
    - 1 Avuç Dolusu Ispanak
    - Yarım Çay Fincanı Çilek
    - 1 Avuç Dolusu Yabanmersini
    - 1 Havuç 

    Bu tarifi öğle atıştırmalığı olarak ve hasta hissettiğiniz zaman içmeniz daha doğru olur. Daha yoğun bir tadı var ama havuç ile ıspanağı bir daha yoğun hissediyorsunuz. 

    Güç Kokteyli
    - Çeyrek Ananas 
    - Yarım Salatalık
    - 1 Avuç Dolusu Ispanak
    - 2 Elma
    - 2 Adet Limon veya Misket Limonu

    Sabahları ve egzersiz öncesi içilmesi daha doğru olur. Biraz keskin bir tada sahip. 

    Yapılışları ise; tüm malzemeleri sırayla meyve sıkacağından geçirmek. 
    Sonrası afiyetle içmek :)

    Geçenlerde bu konuyla ilgili bir web sitesi buldum. Sebze suları, tarifler, malzemeler, meydan okumalar gibi birçok bölümü bulunuyor ve aynı zamanda ne amaçlı içmek istiyorsanız ona göre seçenekleri sunuyor size. Oldukça faydalı göründü bana. 

    Bu web sitesinin belki tek handikabı İngilizce olması olabilir. Ama bu gözünüzü korkutmasın anlaşılabilir bir dile sahip. 

    Siz neler yapıyorsunuz? Hangi tarifleri uyguluyor ve neler planlıyorsunuz? 
    Yorumlarınızı bekliyorum.
    Sağlıklı günlere.. 
    Devamını Oku

    2016'nın ilk günlerinden selamlar herkese,
    İyisiyle kötüsüyle 2015'i bitirdik ve yeni bir yıla başladık. Her sene uzun uzun listeler hazırlardım kendime; yeni yıldan beklentilerim, istediklerim ve en çokta yapacaklarım listesi. Bu yıl öyle uzun uzun listeler hazırlamadım ama en çok istediğim 'Sağlıklı Yaşam' olayına başladım. Çünkü yeni yıl için ne planlarsam planlayayım sağlıklı olmadığım sürece hiç birini yapamam.
    2015'in son zamanlarını sağlık açısından biraz kötü geçirdim. Hal böyle olunca da vücudum artık S.O.S veriyor dedim. Çünkü suyu bile içmeye üşenen bir insandım. Bu yüzden 29 Aralık gününü Detoks Günü ilan ettim. Zira vücudumun önce temizlenmeye ihtiyacı vardı.
    Neler yaptım peki?
    Sabah 8 gibi uyandım, uyanır uyanmaz bir bardak suyun içine biraz limon sıkıp içtim. Aslında amacım koşuya (yürüyüşe bile razıydım) gitmekti fakat havanın aşırı soğuk ve kapalı olması evde pilates yapmaya ikna etti. 45 dakika pilates yaptıktan sonra sebze suyu hazırladım.

    Sebze Suyu 
    - 1 Elma
    - 1 Mandalina
    - 1 Havuç
    - 1 Kivi
    - Birkaç Dal Brokoli
    - Birkaç Ispanak Yaprağı
    - Bir Demete Yakın Maydanoz
    - 6-7 Adet Taze Nane

    Hepsini meyve sıkacağından geçirdim. Bu ölçülerle ortalama bir büyük bardak çıktı zaten ve taze taze içtim. Hafif buruk ama iyi bir tadı vardı. En azından benim damak tadıma hitap etti diyebilirim.
    Bu arada gün içinde atıştırmak için kurabiye yapmaya karar verdim. Çünkü kan şekerimdeki oynamalardan dolayı devamlı bir şeyler atıştırmam gerekiyor. Atıştırmadığım taktirde ise baş dönmesi ve halsizlik gibi sorunlar yaşıyorum.

    Kurabiye
    - 1 Su Bardağı Yulaf Ezmesi (Eti Lifalif Yulaf Ezmesini kullandım)
    - 4 Yemek Kaşığı Pekmez (Evde doğal pekmez vardı onu kullandım)
    - 1 Yumurta
    - 1 Paket vanilya ( vanilya özüde kullanılabilir. Ben Dr. Oetker kullandım)
    - 1 Paket Kabartma Tozu ( Tadınca bakınca verdiğim karara göre aslında yarım pakette konulabilir hatta hiç konulmasa da olur)
    - 1-1,5 Tatlı Kaşığı Tarçın (Tarçınla aram iyi olduğu için bolca koydum. Biraz da şeker isteğimi kesin istedim )
    - Ceviz ve Kuş Üzümü (Burası bence opsiyonel. İstediğinizi koyabilirsiniz. Ben evdekileri değerlendirdim)

    Hepsini karıştırıp, yağlı kağıdım olmadığı için az zeytinyağıyla yağladığım tepsiye koyup,  150 derecelik fırında 30 dakika pişirdim. Mis gibi kokuyordu :)

    Onlar pişerken bir bardak beyaz çay hazırladım kendime. Bir dilim limon, bir parça kabuk tarçın ve bir tane karanfille birlikte demledim. Demlediğim dediğime bakmayın aslında; ketıldan su koyup, poşet çayla beklettim. :) Doğadan'ın Beyaz Çay serisinden Portakal Çiçeği olanı kullandım.

    Ara arada bir gün önceden hazırladığım detoks suyunu içtim.

    Detoks Suyu
    - 1 Limon
    - Biraz Saplı Maydanoz
    - Birkaç Tane Taze Nane Yaprağı
    - Biraz Tane Karabiber
    - Biraz Portakal Kabuğu
    - Biraz Tane Karanfil
    - 2 Yemek Kaşığı Yeşilçay
    - 1 Litre su
    - 1 Parça kuru zencefil

    Tüm malzemeleri kaynamak üzere olan suyun içine atıp bir süre karıştırdım. Yaklaşık 5 dakika diyebilirim. Ocaktan alıp, tencerenin ağzını kapatıp yaklaşık 20 dakika demledim. Soğuduktan sonra da şişeye koyup ertesi gün içmek üzere buzdolabına koydum. Buruk bir tadı ve keskin bir kokusu vardı. Tarçın eklemeyi unuttum, ama isteyen ekleyebilir.

    Gün içerisinde kurabiyelerden başka bir şey yemedim ve detoks suyuyla beraber bolca su tükettim. Akşam 7 gibi bir tabak mercimek çorbası içip yeme kısmını kapattım. Ama su ve detoksa devam ettim. Bir gün için bana 1 litrelik detoks suyu yeterli geldi aslında.
    Gün içerisinde zaman zaman başım dönse de kendimi enerjik hissettim. Arada bir mide bulantısı da yaşadım.
    Etkileri konusunda net bir şey söyleyemiyorum ne yazık ki ama kendimi arınmış hissetmek istiyorum. Fakat birkaç günlük gözlemlerime göre; detoksa başlamadan önce sivilceli ve kızarık olan yüzüm daha dingin, daha yumuşak oldu. Bir anda durulmasını detoksa bağladım.

    Yaptığım tarifleri hiç bir diyetisyenden almadım. Tamamen kendi tercihlerime göre yaptım ve daha önce edindiğim bilgileri kullandım. Sayarak ya da tartarak değil göz kararıma güvendim. Her insanın vücudu farklı yapıdadır ve farklı ihtiyaçları vardır. Bunları göz ardı etmeden siz de kendiniz için bir şeyler yapabilirsiniz. Detoks gününün benim için en iyi yanı hiç şeker almamış olmamdı. Tatlı isteğini bastırabilen bir insan olamadım hiç bir zaman fakat hiç şeker almadan hatta hiç işlenmiş gıda yemeden durabilmem büyük bir başarıydı benim için.

    Uzun uzun detoks nedir diye bahsedip, sizleri sıkmayacağım ama eğer daha detaylı bir yazı isterseniz de Sayın Ayşe Arıcan'ın bu yazısından faydalanabilirsiniz.
    Bu yazı biraz arkası yarın tadında olup seriye dönüşecek ve bahsettiğim tariflerin daha fazlasını ve daha detaylısını diğer postlarımda bulacaksınız.. :)

    İyi bir sene olsun
    Özellikle de bol sağlıklı olsun..
    Sağlık olduktan sonra istediğiniz her şeye ulaşabilirsiniz :)

    Sevgiyle kalın..

    Devamını Oku
    Yenİ
    Yazılar
    Eskİ
    Yazılar

    Hakkımda

    Fotoğrafım
    Ayşe Baykal Girginkoç
    Hayat, ciddiye almak için çok kısa; keyif almak için çok uzun bence..
    Profilimin tamamını görüntüle

    Takİp Edİn

    • facebook
    • twitter
    • instagram

    En Son Yazılanlar

    E-Posta Gönderelim!

    * indicates required

    Arşİv

    • ►  2022 (1)
      • ►  Nisan 2022 (1)
    • ►  2019 (13)
      • ►  Mart 2019 (6)
      • ►  Şubat 2019 (3)
      • ►  Ocak 2019 (4)
    • ►  2018 (12)
      • ►  Aralık 2018 (6)
      • ►  Kasım 2018 (2)
      • ►  Eylül 2018 (1)
      • ►  Temmuz 2018 (1)
      • ►  Nisan 2018 (1)
      • ►  Ocak 2018 (1)
    • ►  2017 (12)
      • ►  Temmuz 2017 (1)
      • ►  Haziran 2017 (2)
      • ►  Mayıs 2017 (1)
      • ►  Mart 2017 (3)
      • ►  Şubat 2017 (4)
      • ►  Ocak 2017 (1)
    • ▼  2016 (34)
      • ►  Aralık 2016 (2)
      • ►  Kasım 2016 (1)
      • ►  Ekim 2016 (4)
      • ►  Temmuz 2016 (4)
      • ►  Haziran 2016 (1)
      • ►  Mayıs 2016 (3)
      • ►  Nisan 2016 (4)
      • ►  Mart 2016 (4)
      • ►  Şubat 2016 (6)
      • ▼  Ocak 2016 (5)
        • Annemin Plakları
        • Bir Detoks Hikayesi - 3 Detoks Suları
        • Başka Bir Şey
        • Bir Detoks Hikayesi - 2 Sebze Suları
        • Bir Detoks Hikayesi - 1
    • ►  2015 (4)
      • ►  Kasım 2015 (3)
      • ►  Ekim 2015 (1)

    İletİşİm Formu

    Ad

    E-posta *

    Mesaj *

    Son Okunanlar

    • Freddie VS Müslüm - Bu Bir His Savaşıdır!
    • Ertelemek Kaçmaktır, Değil Mi?

    En Çok Okunanlar

    • 20li Yaşlarda Okunması Gereken 12 Kitap
    • Kaliteli Zaman ft. İyi İlişkiler!
    facebook Twitter instagram

    Created with by Ayşe Baykal | Distributed By A Piece of Passion in Life

    Back to top